6. Hafta düşünce yazısı               

                                 21. YÜZYIL EĞİTİMİ İÇİN ÖĞRETMENE VERİLECEK ÖNEM

 Çağımızda hızla gelişen teknolojinin ve dijitalleşen dünyanın etkisiyle insanoğlunun hayatı birçok anlamda gelişime ve değişime uğramıştır. Bu gelişim ve değişim çerçevesinde bir eğitim anlayışı geliştirmeyi elzem bulmuşlardır. Çünkü değişen dünyaya geleneksel eğitim anlayışı hizmet edemez hâle gelmiştir.

    Hızla dijitalleşen dünyada bilgiye ulaşmak çok kolay bir hâle gelmiştir. Önceden bilgiyi edinebilmek için bilgi verici kitaplara, öğretmenlere ihtiyaç duyuluyordu. Günümüz dünyasında artık böyle bir durum söz konusu değildir. Çünkü bilgisayar ortamında bu bilgilere rahatlıkla ulaşılmaktadır. Günümüzün sorunu bilgiye erişmek değil, ulaşılan bilgiye eleştirel bakabilme, diğer kaynaklarla karşılaştırma yapabilme, bilginin doğruluğu hakkında karar verebilme becerilere sahip olabilmektir (Orhan, Göksün, & Kurt, 2017). Bu sorunun üstesinden gelebilmek için insanların kendilerini geliştirmeleri, alanlarında yetkinlik kazanmaları ve birtakım beceriler kazanmaları gerekmektedir. Bu beceriler ise dijital çağa hizmet eden 21.yy becerileridir. Bu beceriler, bilgi çağında yaşayan insanlar için genel olarak eleştirel düşünebilme, işbirliği yapabilme, yaratıcı düşünebilme, problem çözebilme gibi ortak özelliklerin sıralandığı görülmektedir 21.yüzyıl becerilerinin okuma, yazma, dört işlem gibi temel öğrenme becerilerini, öğrenmeyi öğrenme, eleştirel düşünme, problem çözme gibi üst düzey düşünme becerilerini, bilgi ve teknoloji okuryazarlığını ve aynı zamanda yaşam becerilerini de kapsadığı söylenebilir. (KOZİKOĞLU, İshak. ALTUNOVA, Nebi).

     21.yüzyıl becerilerinin birçok kurum farkındadır. Eğitim alanında da bu becerilerin farkında olunup, programlar hazırlanmaktadır. Gözlemlerime ve araştırmalarıma göre bu becerileri öğrencilere kazandıracak eğitimci açığımız bulunmaktadır. Bizler bu becerilerin farkındayız fakat geleneksel eğitim anlayışı ile yetişmiş öğretmenler ve yaşam boyu öğrenmeyi hayatının merkezine koyamayan öğretenler ile bu becerileri kazandırabileceğimizi düşünmüyorum. Yaşam boyu öğretmenin önemi hem yetiştirilen öğretmen adaylarına hem de görevlerini icra eden öğretmenlere kazandırılmalıdır.  Çünkü kalkınmak ve dijital dünyada yok olmamak adına öğretmenlere büyük görevler düşmektedir. Ezberci eğitim anlayışından çıkmış, yaşam boyu öğrenmeyi hayatının merkezine koyan, eleştirel düşünme becerisi kazanmış, dijital okur-yazarlık yapabilen, kitap okumayı yaşam biçimi haline getirmiş, kendini hem yazılı hem de sözlü olarak iyi ifade edebilen, iş birlikçi, bilgiye ulaşmada ve onu kullanmada iyi bir yetkinlik kazanan öğretmenler ile 21.yüzyılda çağa ayak uydurabilecek bir eğitim anlayışı yakalayabileceğimizi düşünüyorum. Eğitmenleri bu kazanım ve becerilere sahip öğrenciler, 21.yy insan tipine hizmet eden bir eğitim programıyla desteklendiği vakit istenen öğrenci tipine ulaşılacağını düşünüyorum. Bu çerçevede hayal ettiğim eğitim ile kendi alanlarında yetkin ve geniş bir kütüphaneye sahip öğrenciler görebiliyorum. 21.yy becerileri ile ülkemizi kalkındırabilecek, refah bir seviyeye ulaştırabilecek eğitim anlayışının özlemi ile yanıp tutuşan tüm öğretmenlerin bu düzeni değiştirebileceğine inanıyorum. “Kişilerin en ufağı bile geleceğin akışını değiştirebilir.”  (Galendirel)