10. Hafta blog yazısı                                         

                                            YARININ IŞIĞI SANATKÂRLAR

      Hepimizin bildiği üzere Cumhuriyet’in yanan genç meşalesini Atatürk, Türk gençliğine emanet etmiştir. Çünkü insanlar kalıcı değil, Cumhuriyet kalıcıdır ve dinamiktir. Bu dinamik yapı da gelecek yeni nesillere emanet edilmiştir. Cumhuriyet’in meşalesini taşıyacak gençliği de yetiştirecek olan öğretmenlerdir. Sümerler döneminde dahi öğretmenlere saygı gösterilmiş ve önem verilmiştir. Bugünün dijital çağında eskisi kadar önem verilmese de Türk milleti de öğretmene önem vermiştir. Milattan önce bile değer verilen öğretmenlere genç beyinler emanet edilmektedir ve bu genç beyinleri eğitme görevi onlara verilmektedir. Çünkü öğretmen yol göstericidir. Kendisine emanet edilen yarının çocuklarına ülkenin gereksinimlerine göre eğitim verir ve onlara yaşam ışığı veriri. Bir öğretmen, ilim ve irfan sahibi bir öğretmen, mesleğinin gerektirdiği sorumluluğun farkında olarak görevini ihya etmelidir. Çünkü Türk milleti Cumhuriyet’i çok zor şartlarda kazanmış ve asla esaret ile yaşamak istememişlerdir. İlk öğretmenimiz, devletimizin kurucusu dahi kendisinin öğretmen olarak tanımlamıştır. İşte öğretmenlik bu derece kutsaldır. İyi, günde kötü günde öğreten, eğitime devam eden öğretmenler bu ülkenin geleceğini yetiştirmektedirler. Tek bir öğrencinin dahi hayatına dokunmasıyla, dünyaları değiştirebilecek nitelikte bir gücü vardır öğretmenlerin. Öğretmen ilham kaynağıdır, yol göstericidir, eli öpülesi insanlardır. Atatürk’ün de dediği gibi “ Eserinin üzerinde imzası olmayan yegâne sanatkâr öğretmendir.