8.Hafta blog düşünce yazısı

                                                        Yaratıcılıktan Yoksun Bırakılmış Kuşak

Eğitim alanında güncel olan ve olmayan birçok sorun mevcuttur. Bir öğrenci olarak güncelliğini hâlâ koruyan yaratıcılık konusuna değinmek istiyorum. Biz öğrencilere, her denileni yapan, talimatlara uyan, programın yetiştirmesi gereken ürünler gözüyle bakılmaktadır. Evet, bir program olması şarttır ve eğitim ciddiye alınması gereken önemli bir kavramdır. Fakat, günümüzde öyle bir noktaya geldik ki, programda öğretilmesi gereken konular, yalnızca bilgi dâhilinde ele alınıp program gereğince hareket edilmektedir. Günümüz dünyası-dijital dünyada- bilgi zaten her öğrencinin elinin altındadır. Gereksiz ve fazla bilgi ile haşır neşir olan biz öğrencilerin yaratıcılığı öldürülmektedir. Önemli olan bilgiyi yaratıcılık dâhilinde özümsemiş öğrenciler yetiştirmektir. Bu özümseyişi en iyi kitaplarla kazandırabileceğimizi düşünüyorum. Kitaplar yaşamımız için oksijen kadar gerekli bir yaşam kaynağıdır. Maalesef ki kitap okumayan, düşünmeyen, yaratıcılıktan yoksun bir z kuşağı yetişmiştir ve yetişmeye de devam etmektedir.  Yaratıcılık, “Yaratıcı olma durumu; her bireyde var olduğu kabul edilen, bir şeyi yaratmaya iten farazi yatkınlık” olarak tanımlanmaktadır (TDK, 2019a).  Bu bağlamda, eğitimin, öğretmenlerin başat ereği yaratıcılığı açığa çıkarmak ve yaratıcı düşünme becerilerini geliştirmek olmalıdır. Öğrencileri bilgi ile kuşatmak yerine yaratıcılığın engin derinlikleriyle tanıştırarak, geleceğe umutla bakan, yarının parıldayan çocuklarını yetiştirmek eğitimde yer alan herkesin görevidir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar