11.Hafta Blog Düşünce Yazısı

                                                         Bildiğim Bir Şey Varsa

      Bilgi günümüzde çok çabuk tüketilmektedir. Devir cahillerin entelektüel geçindiği, çok bildiği, bilginin mukaddes sahibinin kendisi olduğunu düşünen insanların devridir. Kimse sorarsanız sorun, herkes şeyi bildiğini iddia etmektedir. Söz gelimi siyaset hakkında hiçbir bilgisi olmayıp sosyal medya gibi mecralarda gördüğü birkaç yazıyla siyasetin şifresini çözen insanlar mevcuttur. Bilgi çağında herkes biliyor ama kimse öğrenmiyor. Biz buna kimse öğrenmeyi öğrenmiyor da diyebilir. Balık tutup insanları besleyebiliriz, bu sayede insanların karnı doyar. Balık tutmayı öğretip insanları doyurmaktan çok daha ötede olan öğrenmeyi öğretebiliriz.  Öğrenmeyi öğrenme:“ Bireyin nasıl öğrendiğini bilmesi, kendi bilişsel yeti ve mekanizmasını iyi tanıması, yani öğrenmeyi öğrenmiş olmasıdır.”(Ünal,Sevil) Bireyin kendi öğrenmesini keşfetmesiyle, öğrenmeyi bilmesiyle çağımızın çok ilerisinde bir konuma sahip olacağımız yönünde düşüncelerim var. Öğrenmeyi bilen, öğrendiklerini sorgulayan, okumayı yaşam biçimi haline getirmiş, soran, araştıran, bilgiyi bilmekten ziyade keşfeden öğrenciler yetiştirmek bu ülkenin yarınlarını aydınlatacaktır. Bu ülkede bildiğini düşünen herkese, yaşam boyu eğitim kapsamında öğrenmeyi öğretmenin gerekli olduğunu düşünüyorum. Üreten toplumlara bakıldığı zaman ülkedeki herkese hitap eden bir eğitim anlayışı vardır. Hayat boyu öğrenme düşüncesiyle bilgiyi bilmekten ziyade öğrenmeyi öğrenmek kavramı üzerinde durulmaktadır.  21. Yüzyıl insanları her şeyi basit yollarla, çiçekli yollarla kazanabileceklerini düşünüyor. Çalışmak, emek vermek kavramlarından uzak, her şeyi bilen bir toplum türemiştir. Aslında böyle bir topluma empoze edilmesi gereken tek anlayışın  Sokrates’in “Bildiğim bir şey varsa, o da bir şey bilmediğim” düşüncesidir. Bu sayede bilgi konusunda daha mütevazı, öğrenmeyi arzulayan bir toplum olabileceğimizi düşünüyorum.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar